İstanbul’un sokaklarında, her sabah rutinine sadık bir şekilde ekmek kırıntılarını toplayan bir adam var. Yıllar süren bu alışkanlık, başlangıçta basit bir ihtiyaçtan doğmuş olsa da, bugün onu bir sembol haline getirmiş durumda. 17 yıldır süren bu yolculuğun ardında derin bir sevgi ve özveri yatıyor. Mehmet Şahin, yaşadığı zorluklara rağmen pes etmeyerek, herkesin dikkatini çekecek bir hikaye sunuyor. “Allah rızası için bu işi yapıyorum,” diyen Mehmet, hem yaşadığı kentteki insanların yemek israfını önlemeye çalışıyor hem de sokaklardaki aç hayvanların mamasını sağlıyor.
Mehmet’in ekmek kırıntısı toplama hikayesi, sadece bir hayvanseverin hikayesi değil. Aynı zamanda, toplumumuzda artan gıda israfı sorununa bir dikkat çekmek niteliği taşıyor. Her gün çöpe atılan ekmeklerin sayısı, Türkiye’de oldukça yüksek. Bu durum, hem ekonomik açıdan hem de sosyal açıdan endişe verici bir tablo oluşturuyor. Mehmet, topladığı ekmek kırıntılarını yalnızca sokaktaki hayvanlarla paylaşmakla kalmıyor, aynı zamanda insanlara da gıda israfının önlenmesi gerektiğini öğretiyor. “Bir parça ekmek bile çok şey ifade edebilir,” diyen Mehmet, bu konuda farkındalığın artmasını istiyor.
Mehmet Şahin, İstanbul’un birçok bölgesinde dolaşarak, gün boyunca süren bu toplama işlemini gerçekleştiriyor. Elinde eski ama sağlam bir torba, kıyafeti ise yıllara meydan okurcasına sade. Her sabah, sokaktaki fırınlara uğrayarak, insanların gün içinde bırakacağı ekmekleri toplamak için yola çıkıyor. İnsanlar onu çoğunlukla tanıyor ve saygı gösteriyor. Zamanla, çevresinde “ekmek toplayan Adam” olarak tanınan Mehmet, karakteriyle de insanlara örnek olmaya çalışıyor. Hatta bazen çıkardığı sesler veya esprili halleri ile sokaktaki insanlara neşe katıyor.
Mehmet’in amacı yalnızca hayvanların mamasını sağlamak değil. Aynı zamanda, toplumda bir farkındalık oluşturmak. “İnsanlar, her attıkları ekmek parçasının değerini bilmeli,” diyor Mehmet, ekmek kırıntılarını toplarken. Onun dışarıda yaptığı bu özverili iş, pek çok kişiye ilham kaynağı olmayı başardı. Hatta bazı insanlar, ona destek olmak için yanında çalışmaya bile geliyor. “Bazen tanımadığım insanlar, ekmek getirip bana veriyor,” diyor. “Bu, insanlığın hala iyi olduğunun bir göstergesi.”
Son yıllarda Mehmet’in hikayesi, sosyal medya ile de geniş kitlelere ulaştı. Platformlarda yapılan paylaşımlar sayesinde, insanların gıda israfı konusundaki bilinçlenmeleri ve Mehmet gibi insanlara destek olma çabası arttı. Bazı hayvansever gruplar, Mehmet’e ulaşarak ona yardımlarda bulunmaya başladı. Mehmet, bu yardımların sadece kendisi için değil, herkes için anlamlı olduğunu belirtiyor: “Ben burada yalnız değilim. Herkesin bu konuda bir şeyler yapabileceği bir ortam oluştu.”
Mehmet’in hikayesini dinleyenler, onun yalnızca bir ekmek toplayıcısı olarak değil, aynı zamanda değişimi ve iyiliği temsil eden bir figür olduğunu kabul ediyor. “İyilik bulaşıcıdır,” diyor Mehmet. İstanbul sokaklarına dökülen ekmek kırıntıları, hayvanların yanı sıra insanlara umut ve ilham veriyor. “Bu işin çok önemli bir anlamı var. Her parça ekmek, bir canı kurtarabilir,” diyor. Mehmet, sokakta geçirdiği 17 yılın getirdiği deneyimlerle, herkesin küçük ama etkili bir değişim yaratabileceğine inanıyor.
Özverisiyle örnek olan Mehmet Şahin, hayvan sevgisini ve insanlara olan inancını bir arada taşımaya devam ediyor. Her yeni gün, onun için bir umut kaynağı olarak değerlendiriliyor. Ekmek kırıntıları toplarken, topladığı her parçanın değerini bilerek hayatını sürdürüyor. Bu hikaye, sadece bir adamın yaptığı basit bir iş değil, aynı zamanda daha büyük bir farkındalığın ve anlayışın sembolü haline gelmiş durumda. “Dünyaya daha iyi bir yer yapabilmek için, herkesin elinden geleni yapması gerekiyor. Ve ben de bunlardan biriyim,” diyor Mehmet.
Sonuç olarak, Mehmet Şahin’in hikayesi, toplumun her kesiminin gıda israfına karşı duyarlı olmasının gerekliliğini gözler önüne seriyor. 17 yıldır süregelen bu maraton, değişim yaratmanın ve farkındalık oluşturmanın nasıl bir süreç olduğunu bizlere göstermekte. Herkesin bir katkı sağlayabileceği bu hikaye, belki de birçok insana ilham vererek daha güzel yarınlara bir kapı aralayacak. Çünkü hayvan sevmek, ekmek israfına dur demek ve insani değerlere sahip çıkmak, ancak birlikte ve dayanışma ile mümkün olacaktır.