Gezi tutkusunun sınır tanımadığı bir dünyada, insanların farklı kültürler, manzaralar ve deneyimlerle zenginleşmesi oldukça etkileyici. Şırnak’ın Kato Dağı’nın eteklerinde yaşayan bir çift, bu bağlamda sıradışı bir başarıya imza attı. 16 yıllık zorlu bir serüvenle 6 kıtada 40 farklı ülkeyi ziyaret eden bu çift, sadece gezmekle kalmayıp, bulundukları her yerde yerel halkla etkileşimde bulunarak farklı kültürleri tanıma fırsatı buldu. Peki, bu maceranın ardındaki motivasyon neydi?

İneklerden Finansa, Hayallerin Peşinde Koşmak

Şırnaklı çift Mehmet ve Ayşe, çiftçilik yaparken ineklerinin sağladığı gelirle her seyahatlerinin finansmanını sağlamayı başardı. İneklerin sütü ve sağımı, onların hem geçim kaynakları hem de seyahat hayallerinin temeli oldu. Çift, sürekli artan gezi hayalini gerçekleştirmek için ilk olarak komşu illere ve ardından Türkiye’nin dört bir yanına seyahat etmeye başladı. Bir süre sonra, bu gezilerin onlara kazandırdığı birikimle yurt dışına açılma kararı aldılar.

Öncelikle Balkanlar’la başlayan maceraları, Avrupa’nın farklı ülkelerine ve ardından Asya’ya uzandı. Her yeni ülke, çift için yeni bir keşif, yeni insanlarla tanışma ve farklı kültürel deneyimler anlamına geliyordu. Gittikleri her yerde yerel halkın yaşamı hakkında bilgi edinip, mutfaklarını deneyimleyerek o kültürün bir parçası oldular. Çift, sadece görsel bir seyahat değil, aynı zamanda eğitici bir yolculuk yaptıklarını belirtiyor.

16 Yılda 6 Kıta: Hayal Gücünün Sınırları Yok!

Mehmet ve Ayşe, 16 yıl boyunca toplamda 6 kıtada 40’dan fazla ülke gezerek, sadece kıtalar arasında değil, aynı zamanda kendi zihinlerinde de bir yolculuk yapmış oldular. Seyahat süreçleri esnasında karşılaştıkları çeşitli zorluklar ve sürpriz anlar, onların değerli anılarını oluşturdu. Yakın tarihli yapılan bir röportajda, çift, “Her gezimiz sadece bir lokasyona gitmekten ibaret değildi; orada yaşanan her anı, arkadaşlıklar, kültürel değişim ve yeni bakış açıları kazandık. Bu, bir ömür boyu sürecek bir deneyim” diyerek seyahatlerinin kendilerini nasıl dönüştürdüğünü aktardı.

Çiftin gezdiği yerler arasında en çok etkilendikleri ülkelerin sıralamasında, Japonya ve İtalya öne çıkıyor. İtalya’nın yerel mutfağından etkilenip, yeni yemek tarifleri öğrenen Mehmet, ziyareti sırasında gastronomi konusunda kendisini geliştirme fırsatı buldu. Aynı şekilde, Japon kültürü hakkında geniş bir perspektif kazandı. Her iki ülkenin geçmişi, sanatı ve insanları, onların bakış açılarını genişletmesine neden oldu. Çift, bu seyahatleri sayesinde insanlık tarihinin zenginliğini ve çeşitliliğini deneyimlediklerini belirtiyor.

Yıllar içinde, gezi programlarını düzenli bir hale getiren çift, farklı ülkelerin yerel festivallerine katılmayı da unutmadı. Tüm bu etkinlikler, onların gezgin kimliklerini pekiştirdi ve her bir festivalde yerel halkla etkileşimde bulunarak dostluklar kurmasını sağladı. “Her çoğul festival, bizi bir aile gibi hissettirdi. Biz aslında oraya turist olarak gitmedik; biz oraya dünyanın bir parçası olarak gittik” sözleriyle, seyahatlerinin ruhunu yakaladıklarını ifade ettiler.

Bütün bu yolculukları boyunca sosyal medyayı etkin bir şekilde kullanan çift, deneyimlerini paylaşarak birçok insana ilham kaynağı oldu. YouTube kanallarında gezileri, diyeti ve geleneksel yemek tariflerini paylaşarak takipçileriyle etkileşimde bulunuyorlar. Bu sayede gezmeyi seven diğer çiftçinin de cesaret kazanmasını sağlıyorlar. "Bir çiftlik hayatı sürdürüyor olmamız, hayal kurmamıza engel olmadı. Kesinlikle herkes hayallerine ulaşabilir" diyorlar.

Mehmet ve Ayşe’nin hikayesinin etkileyici bir yanı da, sadece gezmenin değil, ayaklarıyla yere basmanın da önemini vurguluyor olmalarıdır. Onlar için bilgelik, gezmekle değil, gezilen yerlerin değerini bilmekle kazanılır. Seyahatin dünyayı keşfetmek ve kendini bulmak olduğunu aktaran çift, tüm gezginlere “Her anı dolu dolu yaşayın” tavsiyesinde bulunuyor.

Özetle, Şırnaklı çiftin 16 yılda 40 ülke gezme hikayesi, yalnızca bir seyahat öyküsünden öte, hayallerin peşinden koşmanın, tutkuların peşine düşmenin ve bunun neticesinde yaşamın anlamını keşfetmenin bir yolculuğu oldu. Herkesin kendi yolculuğuna çıkabilmesi için ilham veren bu hikaye, belki de birçok insanın hayatına dokunacaktır.